Yesilkaya Web Sitesi
YEŞİLKAYA KÖYÜ  
  ANASAYFA
  KIM NEREDE
  Ziyaretci Defteri
  ILETISIM FORMU
  A N K E T
  Foto galerim
  Köyümüzün Semtleri
  SOYAGACI
  Senkaya Köyleri
  Siirler
  Tarihce
  Yemeklerimiz
  Yöresel Bilmeceler
  Yöresel Lehce
  Erzurum Efsaneleri
  UYDU GÖRÜNTÜLERI
  Gizlilik Politikası
Siirler
 

                                            HÜSEYİN DEDE

çevirdim başımı baktım dağına

ağustosta fırtınalı karın var ,var hüseyin dede

eznos,yokuşun başı bir nefes geçtim

şehidimie biçilmiş kefenin dar,dar hüseyin dede

 

eteğinde viran yayalamız gördüm

doldu gözlerim,ömrümden ömürler verdim

karıç topraklarına şehitler aldın

yanık türkülerimde can,can hüseyin dede

 

doğun kireçli göl,ŞENKAYA yayla batın GAZİLER de bir garip çakır baba

ortada bir adide misali yükseltmiş  HÜDAm

canımsın,cananımsın tel çiceğini koklatmam yada

sevdan yüreğimizi yaktı kavurdu  vay,vay hüseyin dede

 

karamana ugradım pervanada çayırların biçtim

kurt yuvalarında oturdum sovuk sularından içtim

gevenli,çinçile oruc çayırlarında tarlalar biçtim

kara taşta hasretin kor ateş ,kor hüseyin dede

 

köyümüzün hali;ahvallik köylümüz yorgun ve bitap

mecliese ulaşmaz sesimiz eylesek hitap

bilmem hangi siyasiyle kavgamız ? hangi birine çatsak

şehitlerimiz hurmetine sen onlardan sor ,.sor hüseyin dede

 

sırtlar,ümmühan,çukurlardır bizim ovamız

kurak gitmeye görsün mevsim tarla çayır hep ellerimizle yolarız

umutlarımız seneye derde baştan savarız

muğudutun sıcagında sen bizi gör, gör hüseyin dede

 

kışla yeşil vadimiz baglarında meyveler yesem

koca elma agacına sırtımı yaslayıp hayalin kursam

mecliste bizlerdende bir şahsiyet görsem

sen bu rüyamı hayırlara yor, yor hüseyin dede

 

kuzeyler ,buyuk guney,basor otlagımız meramız

bir girdaptır düştük,tutunacak bir el bir dal ararız

yaralarımız kangırene bozmuş bilmem nasıl sararız

bu yaraları  birazda sen sar ,sar huseyin dede

 

BİROL um arzu halim budur söyler yazarım

eee buyrun gelinde bu köye bir kader çizelim

dertlerimizi baş başa verelimde çözelim

elimden geleni yapıacagıma  söz ,söz hüseyin dede

              

Yazarı : BİROL KARA
YEŞİLKAYA KÖYÜ MUHTARI

 

   

BİZİM KÖY

Kurumuş pınarlar sular akmıyor
Selam versen kimse dönüp bakmıyor
Keller bile artık şapka takmıyor
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

Sararmış boz kırlar çiçekler solmuş
Yıkılmış merekler toprakla dolmuş
Bakımsız evleri virane olmuş
Birde gel de bizim köyü şimdi gör


Cemaat kalmamış cami dolmuyor
Hasta olsan kimse hatır sormuyor
Bayramların bile tadı olmuyor
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

Yamaçlarda otlar sürü çobansız
Sürülür tarlalar artık sabansız
Birkaç ağaç kalmış onlarda dalsız
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

İğde ağaçları çiçek açmıyor
Çayırlarda kelebekler uçmuyor
Paslanmış tırpanlar ekin biçmiyor
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

Arılar çiçeksiz kovanlar balsız
Aç kalmış itler onlarda yalsız
Eşekler sıpasız kıratlar taysız
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

Hasretlik yılmazın bağrını delmiş
Yıkılmış kalesi virane olmuş
Gençleri göç etmiş yaşlılar kalmış
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

 

UNUTTUM

Hani bizim yaylalarda seyran ederken
Kuzu güttüğüm çayırları unuttum
Kolları sıvayıp orak biçerken
Taşlı diken tarlaları unuttum

Anamın yaptığı güzel yemekler
Tereyağı doluydu çelmekler
Yüzü yağlı pişmiş olan çörekler
Pağaç katmer keteleri unuttum

Topçuyla maralı geme koşardım
Ön gemini sevinerek sürerdim
Mayıslı elimle hıyar yerdim
Elma erik vişneleri unuttum

Tırmık dirgen get sırığı elimde
Bıçak gibi kara masat belimde
Peynir ekmek bi de soğan elimde
Acı tatkı tereleri unuttum unuttum..

Cengiz der ki unuttuğum şeyler var
Tavuk horoz keçilerle danalar
Bizi büyüten ana ile babalar
Eşi dostu ahbapları unuttum unuttum..


Cengiz Aynalı

 

 

  Hoşlanırım

Çiftçi gider tarlasına
Yollarınrken hoşlanırım
Gelin kızlar yaylasına
Sallanırken hoşlanırım

Çocuklar yatmamış ayık
Seslerinden hoşlanırım
Çiğ doldurmuş yayar yayık
Ayranından hoşlanırım

Sofradaki bir pağaca
Başlananda hoşlanırım
Peynir ekmek büyük lokma
Dişlenende hoşlanırım

Yetişmiş bir tarla
Biçilende hoşlanırım
Çok demlenmiş iyi çayı
İçilende hoşlanırım

Bahçedeki elmaları
Taşlananda hoşlanırım
Yere düşen ak elmayı
Dişlenende hoşlanırım

Cengiz der ki alabalık
Tutulanda hoşlanırım
Ayağına deri çalık
Giyilende hoşlanırım..


Cengiz Aynalı

 

   

Dadaş 'a Sesleniş

Ola gardaş, ola Dadaş, çok görestim ben seni,
Saniram ki; sen bu anda demli çaylar içirsen.
Okunmuştur şindi orda belki akşam ezani,
Belki kalktın seyirlerde, şindi eve dönirsen.

Fık-Fıklar 'da eşnen-dostnan Bar tuttuğun olir mi?
Bar tutarken benim kimi gözün yaşnan dolir mi?
Davul-Zurna coşa coşa Hoşbilezik vurur mi?
Hasretlerde daha nasıl yandığımi bilmirsen.

Dinnir misen sabahları Hırtızlı 'dan ezanlar?
Ben dinnesem; benim bile gözlerimden yaş damlar,
Hele bene haberler ver, ayağına gurbanlar,
Erzurum 'a gelemedim, sense burya gelmirsen.

Olir mi heç pazar güni Ilıca 'ya gettiğin?
Başındaki teşgaleyi çermiklerde attığın?
Serçeme 'ye gettiğinde çimenlerde yattığın?
Yaradan 'a şükür et ki; sen de hasret galmirsan.

Goşa goşa get Dumlu 'ya o buz gibi sudan iç,
Bülirem ki; yoğurtları gine tıpkı bir kerpiç,
Get şu Zök 'ün göllerine, yerime bir cala biç,
Ordasan da, niye her gün Şellale 'ye varmirsan?

Ola gardaş, ola Dadaş, ye yerime lavaşi,
Doldur lori içersine, bas gövdeye termaşi,
Aratmaz hiç sene babam gadayıfi, sülaşi.
Acep orda halin nedir, diye niye sormirsan?

Bilirmisen ne ediriğ bu yabancı ellerde?
Et yiyirem, et et değil, yağ yiyirem, tad nerde?
Yumurtalar suni yemli, sütler hille-millede,
Porsiyonlar gılik kimi, on kab yesen doymirsan.

 

 

 

GÖRESTİM

Köyümün yamacı, karlı dağını,
Taze yoğurdunu, peynir yağını,
Dağda tarlasını, bahçe bağını,
Görestim, görestim, göresim geldi.

Yeşil ormanları, soğuk suları,
Dağdan ot taşırdım ben de yazları
Çamurlu yolları, tozlu yolları
Görestim, görestim, göresim geldi.

Derede çimerdim, çıkardım kıya,
Tarladan yürürdüm, köye ben yaya,
Soğuk su içerdim oh doya doya
Şimdi çok görestim, göresim geldi.

Bir başkadır bizim köyün havası,
Dallarda ütüşür bülbül, kargası,
İçimden çıkmaz ki köyün sevdası,
Hasret kaldım şimdi göresim geldi.

Bülbülün ötüşü, zarı başkaydı,
Dikeni başkaydı, gülü başkaydı,
Dumanı başkaydı, külü başkaydı,
Görestim, görestim, göresim geldi.

Ben Mıtınderliyim, göç eyledim yurdumdan,
Anam boyun büktü, baktı ardımdan,
Büyük şehir usandırdı canımdan,
Köyün toprağını öpesim geldi.
 

 

 

Yar'a Beddua

Ben sana vurgundum yüzün çevirdin
Beni yaktın Allah seni de yaksın
Alıp beni yerden yerlere vurdun
Beni yaktın Allah seni de yaksın

Oğul büyütesin,barın olmasın
Bağbancı olasın,gülün olmasın
Sen bir kul olasın,dinin olmasın
Beni yaktın Allah seni de yaksın.

Güneşin doğsun da göremiyesin
İştahın çok olsun yiyemiyesin
Ayakta durasın yürümeyesin
Beni yaktın Allah seni de yaksın

Çok güzelsin güzelliğin var
Boylusun poslusun kibarlığın var
Bunlardan ötesi kafirliğin var
Beni yaktın Allah seni de yaksın

Ver elini Aynalı'nın eline
Sanki kilit vurdun onun diline
Arılar konmasın açan gülüne
Beni yaktın Allah seni de yaksın.



Cengiz AYNALI

 

 

 

  YOKUŞUN BAŞI

Uzak yokuşun başı
Ah yaylalar yaylalar
Meşhurdur karataşı
Can yaylalar yaylalar

Yıllardır gurbetteyim
Ah yaylalar yaylalar
Dinmez gözümün yaşı
Can yaylalar yaylalar

Pervanenin rüzgarı
Ah yaylalar yaylalar
Serin eser yelleri
Can yaylalar yaylalar

Ne de güzel açıyor
Ah yaylalar yaylalar
Dağlarının gülleri
Can yaylalar yaylalar

Berlikte kuzu meler
Ah yaylalar yaylalar
Sesi bağrımı deler
Can yaylalar yaylalar

Gurbet elde kârım çok
Ah yaylalar yaylalar
Keyfim yok neye yarar
Can yaylalar yaylalar

Yayla suyun serindir
Ah yaylalar yaylalar
Çayır otlak derindir
Can yaylalar yaylalar

Sallanarak biçerdim
Ah yaylalar yaylalar
Tam Cengiz'in yeridir.
Can yaylalar yaylalar.

Cengiz AYNALI
 

   

ORDA ÖLSEYDİM

Orak alıp tarlalara
Gitseydim orda ölseydim
Tırpan ile çayırları
Biçseydim orda ölseydim

Çiçekleri benek benek
Papatyalar öbek öbek
Ben soframda kuru ekmek
Yeseydim orda ölseydim

Serinden eser yelleri
Hoş kokulu çiçekleri
Koyun kuzu keçileri
Gütseydim orda ölseydim

Güvenirim kardeşime
Selam olsun sırdaşıma
Esir oldum gözyaşıma
Silseydim orda ölseydim.

Cengiz'im ben kaldım darda
Gençlik bitti oldum hurda
Sığırlara ben ahırda
Baksaydım orda ölseydim.

Cengiz AYNALI

 

 

 

SIR

Bu bir gizli sırdır attım içime
Bilmem ki o yarın bunda sucu ne
Uzatsam elimi siyah saçına
Saçları dağılsa kızar mı bilmem

Yavaşça oturdum aşk masasına
Elimi uzattım dert kasasına
Sorup soruştursam baş ustasına
Benim de derdimi yazar mı bilmem.

Aynalı kül oldum tütmüyor baca
Her an için muhtaç oldum ilaca
Kalbim problemdir gönlüm bulmaca
Kimse bulmacamı çözer mi bilmem.

OZAN Cengiz Aynalı

 

Çitin; adi çeper;, oğlak da gıdik
Tay'a kurik derler, köpeğe gudik
Fasulye, löbye, bulgura hedik
Mantıya da hıngel diyorlar bizde...

Telis, çuval demek pingel de folluk
Bütüne tomari, tuluma tuluk
Civcivlere cücük, hindiye culluk
Patatese kartol diyorlar bizde...

Un çobası herle, ahır bizde kom
Bacaya buhari, leviye'ye lom
Dantel tentene, tuman ise don
Bedduaya gargış diyorlar bizde...

Sofra bezi dastar, samanlık merek
Demin'e bayah, sergene terek
Çaydanlığa çaynik, kovaya külek
Havluya da peşkir diyorlar bizde

Dilsizin adi lal, görmiyene kor
Yoğurt suyu şüjük, öksürük de çor
Banyo yapmak çimmek, peynire lor
Mızıkçıya cığız diyorlar bizde...

Sos: anık ve urva, kirişe hetil
Geçen yıla bıldır, yatağa mitil
Kahverengi gavut, bakraca sitil
Yolluğa da cecim diyorlar bizde...

Elbise entari, yumağa kelep
Koyunlara davar, sürüye celep
Çamaşıra esbab, çapraza vereb
Rüzgara ülüzgar diyorlar bizde...

Mandalara camış, kediye pisik
Sofralara peşkin, danaya mozik
Kuzu ve dananın yatağı kozlik
Divanlara seki diyorlar bizde...

Dağ eriği sarol, çeşmeler göze
Annemiz aba'dır, tezyemiz eze
Halalara bibibi, tazeye teze
Bayata da kerti diyorlar bizde.
..

ANONİM

 

 

 

 

 

 
  İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy


 
Bugün 1 ziyaretçisitemizi ziyaret etmiştir.Teşekkür ederim.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol